بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّ وَلِۦِّىَ ٱللَّهُ ٱلَّذِى نَزَّلَ ٱلْكِتَٰبَۖ وَهُوَ يَتَوَلَّى ٱلصَّٰلِحِينَ ١٩٦

Zira benim velim o kitâp indiren Allahtır ve O hep salih kullarına velilik eder.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلَّذِينَ تَدْعُونَ مِن دُونِهِۦ لَا يَسْتَطِيعُونَ نَصْرَكُمْ وَلَآ أَنفُسَهُمْ يَنصُرُونَ ١٩٧

Sizin ondan maada taptıklarınız ise ne size yardım edebilirler, ne de kendilerine yardımları dokunur.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِن تَدْعُوهُمْ إِلَى ٱلْهُدَىٰ لَا يَسْمَعُواْۖ وَتَرَىٰهُمْ يَنظُرُونَ إِلَيْكَ وَهُمْ لَا يُبْصِرُونَ ١٩٨

Siz onları doğru yolu göstermeğe çağıracak olsanız duymazlar, ve görürsün onları sana bakıb duruyorlardır da görmezler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

خُذِ ٱلْعَفْوَ وَأْمُرْ بِٱلْعُرْفِ وَأَعْرِضْ عَنِ ٱلْجَٰهِلِينَ ١٩٩

Sen afiv yolunu tut, urf ile emret ve kendilerini bilmezlerden sarfı nazar eyle.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِمَّا يَنزَغَنَّكَ مِنَ ٱلشَّيْطَٰنِ نَزْغٌ فَٱسْتَعِذْ بِٱللَّهِۚ إِنَّهُۥ سَمِيعٌ عَلِيمٌ ٢٠٠

Her ne zamanda şeytandan bir gıdık seni gıdıklayacak olursa hemen Allah’a istiaze eyle, O şüphesiz Semi'dir alîmdir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ ٱلَّذِينَ ٱتَّقَوْاْ إِذَا مَسَّهُمْ طَٰٓئِفٌ مِّنَ ٱلشَّيْطَٰنِ تَذَكَّرُواْ فَإِذَا هُم مُّبْصِرُونَ ٢٠١

Her halde Allah’dan korkanlar, kendilerine şeytandan bir tayf iliştiği zaman bir tezekkür ederler, derhal basiretlerine sahip olurlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِخْوَٰنُهُمْ يَمُدُّونَهُمْ فِى ٱلْغَىِّ ثُمَّ لَا يُقْصِرُونَ ٢٠٢

Şeytanların ihvanı ise onlar bunları dalâle sürükler, sonra da yakalarını bırakmazlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِذَا لَمْ تَأْتِهِم بِـَٔايَةٍ قَالُواْ لَوْلَا ٱجْتَبَيْتَهَاۚ قُلْ إِنَّمَآ أَتَّبِعُ مَا يُوحَىٰٓ إِلَىَّ مِن رَّبِّىۚ هَٰذَا بَصَآئِرُ مِن رَّبِّكُمْ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ ٢٠٣

Ve sen onlara bir âyet getirmediği zaman derip toplasa idin dediler, de ki: ben, ancak Rabb’imden bana ne vahiy olunuyorsa ona ittiba ederim bütün bu Kur'an Rabbiniz’den gelen basiretlerdir ve iman edecek bir kavim için bir hidayet ve rahmettir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِذَا قُرِئَ ٱلْقُرْءَانُ فَٱسْتَمِعُواْ لَهُۥ وَأَنصِتُواْ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ ٢٠٤

Kur'an okunduğu zaman da hemen onu dinleyin ve susun gerek ki rahmete erdirilirsiniz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱذْكُر رَّبَّكَ فِى نَفْسِكَ تَضَرُّعًا وَخِيفَةً وَدُونَ ٱلْجَهْرِ مِنَ ٱلْقَوْلِ بِٱلْغُدُوِّ وَٱلْءَاصَالِ وَلَا تَكُن مِّنَ ٱلْغَٰفِلِينَ ٢٠٥

Hem de sabahleyin ve akşamları içinden tazarru' ile gizlice ve cehrin mâdunu sesle Rabbi’ni zikret de gafillerden olma.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ ٱلَّذِينَ عِندَ رَبِّكَ لَا يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِهِۦ وَيُسَبِّحُونَهُۥ وَلَهُۥ يَسْجُدُونَ۩ ٢٠٦

Zira Rabbi’nin yakınında olanlar ibadetinden istikbar eylemezler, onu hep tesbih ederler, hem yalnız ona secde ederler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu